Elon Musk, son zamanlarda yatırımcı davalarıyla oldukça yoğun bir dönemden geçiyor. Birden fazla yatırımcı tarafından açılan davalarda Musk ve yönetim kurulu üyeleri, Tesla’ya ait kaynakları Musk’ın 2023 yılında kurduğu xAI adlı yapay zeka girişimine aktarmak ve şirketin menfaatlerini gözetmemek ile suçlanıyor.

İlk davada, Cleveland Bakers and Teamsters Pension Fund, Daniel Hazen ve Michael Giampietro adlı yatırımcılar, Musk’ın Tesla’yı bir otomobil şirketi olarak değil, bir robotik ve yapay zeka santrali olarak konumlandırmaya çalıştığını ve bu sayede hisse senedi fiyatının yükselmesine katkıda bulunduğunu öne sürüyor. Davacılar, Musk’ın bu süreçte Tesla’nın sınırlı yetenek ve kaynaklarını xAI’a yönlendirdiğini ve hatta xAI’ın Tesla’nın yapay zeka ile ilgili verilerine erişimini sağladığını iddia ediyor.

İkinci davada ise yatırımcılar, Musk’ın Tesla’nın satın aldığı H100 isimli 12 bin yapay zeka çipini, şirketin yeterli alana sahip olmamasına rağmen xAI’a gönderdiğini ve bu hamleyle servetine servet kattığını savunuyor. Davacılar, bu durumun Musk’ın iş etiğine aykırı olduğunu ve yönetim kurulunun da bu duruma sessiz kaldığını belirtiyor.

Her iki davada da yatırımcılar, Musk’ın xAI’daki hisselerini Tesla’ya devretmesini ve şirkete maddi olarak tazminat ödenmesini talep ediyor.

Davaların sonucunu ilerleyen zaman gösterecek olsa da, bu durum Elon Musk ve Tesla için oldukça zorlayıcı bir süreç olabilir. Yatırımcıların haklı olduğu takdirde, Musk’ın ve şirketin ciddi yaptırımlarla karşılaşması olası.

Bloomberg ve Reuters gibi güvenilir kaynaklardan edinilen bilgilere göre, bu davalar Musk’ın Tesla’daki liderliği ve şirkete olan bağlılığı hakkında da soru işaretleri yaratıyor. Yatırımcıların tepkileri ve diğer davaların açılma olasılığı, Musk’ın Tesla’daki geleceğini de olumsuz etkileyebilir.

Bu durum, yatırımcıların halka açık şirketlerin yönetim kurullarına ve CEO’larına karşı olan güvenini de zedeleyebilir. Şirket yönetimlerinin şeffaf ve hesap verebilir olması gerektiği vurgulanırken, yatırımcıların haklarının korunması da önem taşıyor. Bu davalar, bu alandaki düzenlemelerin ve denetleme mekanizmalarının geliştirilmesi ihtiyacını da gündeme getiriyor.