ABD Yüksek Mahkemesi, TikTok’un yasaklanmasını öngören bir yasaya karşı yapılan itirazları dinlemek üzere kritik bir oturum gerçekleştirdi. Başkan Joe Biden tarafından Nisan 2024’te imzalanan yasa, Çin merkezli ByteDance’e, TikTok’un ABD operasyonlarını 19 Ocak’a kadar elden çıkarmaması halinde platformun ülkede yasaklanacağını belirtiyor. Oturum, TikTok’un bu karara karşı son yasal savunmasını sunmak için son fırsatıydı.
TikTok’un Argümanları: Konuşma Özgürlüğü ve Yasal Alternatifler
TikTok avukatları, yasağın ABD Anayasası’nın Birinci Değişikliği ile korunan ifade özgürlüğünü ihlal ettiğini ileri sürdüler. ByteDance’in TikTok’u elden çıkarması gerektiği takdirde, TikTok’un içerik manipülasyonu ile karşı karşıya kalabileceğini belirten şirket, hükümetin platformun içerik karışımını ayarlayarak Çin yanlısı veya Amerika karşıtı bir platform haline getirmesi endişelerini dile getirdi. TikTok, bu yasanın içerik tabanlı bir kısıtlama olduğunu ve hükümetin, CNN veya Fox News gibi diğer medya organlarını düzenleyemeyeceği gibi TikTok’u da düzenleyememesi gerektiğini savundu.
Şirket ayrıca, veri güvenliği endişelerinin yasayı haklı çıkaracak kadar güçlü olmadığını belirtti. ByteDance’in ABD’li kullanıcıların verilerini Çin’e aktardığı iddialarını reddederek, verilerin Oracle’ın Virginia’daki sunucularında saklandığını vurguladı. TikTok, daha az kısıtlayıcı bir alternatif olarak, hassas kullanıcı verilerini Çin ile paylaşmayı yasaklayan bir düzenlemenin tercih edilmesi gerektiğini belirtti.
Adalet Bakanlığı’nın Savunması: Ulusal Güvenlik ve Yabancı Etki
ABD Adalet Bakanlığı, yasanın ifade özgürlüğünü düzenlemeyi amaçlamadığını, aksine yabancı bir gücün ABD verilerine erişimini ve platform üzerindeki kontrolünü sınırlamayı hedeflediğini ileri sürdü. Çin hükümetinin ByteDance’i gizlice veri teslim etmeye zorlayabileceğini belirten Bakanlık, TikTok’un ulusal güvenlik riski taşıdığını savundu. Bakanlık, ByteDance’in geçmişte ABD’li gazetecileri gözetlediğini hatırlatarak, TikTok’un yalnızca bir sosyal medya platformu değil, aynı zamanda Çin’in jeopolitik hedeflerini ilerletmek için kullanılabilecek bir araç olduğunu belirtti.
Yüksek Mahkeme’nin Kritik Soruları
Yargıçlar, “TikTok konuşması” kavramını ve ByteDance’in TikTok üzerinde sahip olduğu kontrolün yasal bağlamda ne anlama geldiğini sorguladılar. Ayrıca, yasağın yüksek inceleme gerektiren bir davaya tabi olup olmadığını tartıştılar. TikTok’un algoritması ve öneri motorunun ByteDance’in direktiflerine tabi olması durumunda, bu algoritmanın bağımsız bir ifade biçimi olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği de masaya yatırıldı.
Gelecekte Ne Olabilir?
Eğer Yüksek Mahkeme TikTok aleyhine karar verirse, uygulama 19 Ocak’tan itibaren ABD’de yasaklanabilir. Bu, TikTok’un karanlığa bürünmesi anlamına gelirken, uygulama mağazalarından kaldırılması ve erişim engellerinin devreye sokulmasıyla sonuçlanabilir. Ancak mahkeme, yasağı geçici olarak durdurma kararı alırsa, TikTok ve ByteDance, yasal süreçte daha fazla zaman kazanabilir.
Öte yandan, seçilmiş Başkan Donald Trump, TikTok’u kurtarma sözü verdi ve geçen ay TikTok CEO’su Shou Zi Chew ile görüştü. Bu durum, siyasi bir müdahale olasılığını artırıyor. ByteDance’in bir alıcı bulması için son tarihin uzatılması olasılığı düşük görünse de, yasal ve siyasi dinamikler bu sürecin seyrini belirleyecek.
TikTok’un yasaklanma ihtimali, sadece ABD’deki sosyal medya kullanıcılarını değil, aynı zamanda global teknoloji dünyasını da yakından ilgilendiren bir gelişme olarak dikkat çekiyor. Yüksek Mahkeme’nin kararı, ifade özgürlüğü, ulusal güvenlik ve dijital platformların geleceği konularında önemli bir emsal teşkil edecek.