Yarı iletken teknolojisi, modern dünyanın temel yapı taşlarından biri haline gelirken, sektörün dev oyuncuları Samsung ve TSMC, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki stratejik yatırımlarıyla dikkatleri üzerine çekiyor. Bu iki şirket arasındaki rekabet, yalnızca teknoloji ve üretim kapasitesi ile sınırlı kalmayıp, küresel ekonomik ve politik dengeleri de şekillendiriyor.
Samsung’un Taylor Yatırımı: Vizyon 2030’un Kilit Noktası
Samsung Electronics, 2022 yılında Teksas eyaletinin Taylor şehrinde başlattığı yarı iletken çip fabrikasıyla ABD pazarındaki varlığını güçlendirmeyi hedefliyor. Şirket, gelişmiş 2nm ve 3nm çiplerin üretimine yönelik bu tesise milyarlarca dolar yatırım yaptı ve ABD hükümetinden “Çip Yasası” kapsamında 4,74 milyar dolar teşvik aldı.
Taylor fabrikasında 2026 yılı itibarıyla seri üretime başlamayı planlayan Samsung, bu süreçte Gate-All-Around (GAA) teknolojisini kullanacak. GAA, transistör yüzeylerinin tümünü çevreleyen kapı yapısıyla, daha hassas akım kontrolü sağlayarak çip performansını artırıyor. Bu teknoloji, yapay zeka (AI) uygulamaları ve yüksek performanslı bilgi işlem çözümleri için büyük önem taşıyor.
Samsung’un bu yatırımı, 2030 yılına kadar yarı iletken endüstrisinde liderlik hedefleyen “Sistem Yarı İletken Vizyonu 2030” planının önemli bir parçasını oluşturuyor. Şirket, geliştirme süreçlerini hızlandırarak fabless (fabrikasız) çip tasarım şirketlerine üretimden geliştirmeye kadar anahtar teslim hizmet sunmayı amaçlıyor. Bu hizmet modeli, çip geliştirme süresini %20 oranında kısaltmayı hedefliyor.
TSMC: Arizona’da Öncü Adımlar
Samsung’un en büyük rakibi TSMC, ABD’deki yarı iletken üretimine daha erken adım attı. Tayvanlı şirket, Arizona’daki tesisinde 4nm çiplerin seri üretimine başladı ve bu yıl içerisinde 2nm ve 3nm çip üretimi için de hazırlıklarını tamamlamayı planlıyor.
TSMC, 2030 yılına kadar Arizona’da üçüncü bir tesis inşa ederek 2nm teknolojisine geçiş yapmayı hedefliyor. Şirket, 3nm işlem düğümünde Extreme Ultraviolet (EUV) teknolojisini, 2nm çip üretiminde ise Samsung gibi GAA teknolojisini kullanacak. TSMC’nin bu hızlı girişimi, ABD’nin yarı iletkenlerde küresel liderliği hedefleyen politikalarıyla da uyumlu bir ilerleme sergiliyor.
ABD Ticaret Bakanı Gina Raimondo, TSMC’nin 4nm çip üretimini “tarihi bir kilometre taşı” olarak nitelendirdi. Raimondo, Amerikalı işçilerin Tayvan’daki fabrikalarla aynı kalite ve verimlilikte çip ürettiğini vurgulayarak, bu başarının ABD’nin yarı iletken bağımsızlığında önemli bir adım olduğunu belirtti.
Rekabetin Şekillendirdiği Gelecek
Samsung ve TSMC arasındaki bu kıyasıya rekabet, yalnızca teknoloji yarışı değil, aynı zamanda ABD’nin küresel yarı iletken sektöründeki stratejik konumunu güçlendirme çabalarının bir yansıması. ABD, büyük sübvansiyonlar ve teşvik paketleriyle yerel üretimi artırmayı hedeflerken, şirketler bu desteklerden faydalanarak geleceğe yatırım yapıyor.
Her iki şirket de 2nm çip teknolojisini geliştirme sürecinde. Ancak, Samsung’un teknoloji geliştirme konusundaki bazı stratejik zorlukları, rekabette geriye düşmesine neden oldu. Buna rağmen, GAA teknolojisinin öncüsü olması ve yapay zeka çiplerine yönelik anahtar teslim hizmet modeline odaklanması, şirketin bu farkı kapatabileceği sinyalini veriyor.
Yarı iletken sektöründe liderlik, yalnızca teknoloji üretimiyle değil, aynı zamanda stratejik planlama ve küresel iş birliğiyle mümkün. Samsung ve TSMC’nin ABD’deki hamleleri, bu rekabetin yeni bir boyuta taşındığını gösteriyor. Teknolojinin geleceğini şekillendiren bu yarış, yalnızca şirketler için değil, aynı zamanda küresel ekonomi ve politika için de büyük önem taşıyor.