Google’ın eski CEO’su Eric Schmidt, teknoloji dünyasında büyük yankı uyandıran DeepSeek’in yükselişini, küresel yapay zeka yarışında bir “dönüm noktası” olarak nitelendiriyor. Schmidt, bu gelişmeye yanıt olarak ABD’nin açık kaynaklı yapay zeka modellerine yatırım yapması gerektiğini savunuyor. Bu çağrı, Washington Post’ta yayınlanan bir köşe yazısında gündeme geldi.
Schmidt, 2024 yılının başlarında yaptığı açıklamada, ABD’nin Çin’e göre yapay zeka alanında en az iki veya üç yıl önde olduğunu belirtmişti. Ancak DeepSeek’in yükselişiyle birlikte, Schmidt bu değerlendirmeyi gözden geçiriyor. DeepSeek, Çin’in, büyük teknoloji şirketlerinin kaynaklarıyla kıyaslanamayacak derecede daha az kaynakla yüksek başarılar elde edebileceğini ortaya koydu. Bu durum, küresel yapay zeka yarışının seyrini değiştirecek önemli bir gösterge olarak kabul ediliyor.
DeepSeek’in Yükselişi ve Küresel Rekabet
Schmidt, DeepSeek’in başarısını, Çin’in gelişen yapay zeka alanında önemli bir oyuncu haline gelmesinin bir göstergesi olarak görüyor. Çin, dünya çapında teknoloji devlerinin büyük yatırımlar yaptığı bir alan olan yapay zekada, daha sınırlı kaynaklarla güçlü bir rekabet gücü yaratmayı başardı. DeepSeek’in bu başarıları, Schmidt’e göre, geleneksel güç dengelerini sarsarak yeni stratejilerin benimsenmesi gerektiğini işaret ediyor.
Açık Kaynaklı Yapay Zeka Modellerine Yatırım Çağrısı
Schmidt, ABD’nin bu yeni rekabet ortamına ayak uydurabilmesi için açık kaynaklı yapay zeka modellerinin geliştirilmesine daha fazla yatırım yapması gerektiğini vurguluyor. Özellikle, ABD’nin büyük teknoloji şirketlerinin güçlü altyapıları ve kaynakları ile daha küçük ve yenilikçi girişimlerin önünü açacak altyapı projelerine, örneğin Stargate gibi yapay zeka altyapı çalışmalarına yatırım yapması gerektiğini belirtiyor. Bu adımlar, yalnızca daha büyük şirketlerin değil, aynı zamanda küçük ve yenilikçi şirketlerin de rekabet edebilmesini sağlayacak.
Schmidt, ABD’nin bu alanda daha fazla yatırım yaparak, yapay zeka araştırma laboratuvarlarının eğitim metodolojilerini paylaşmaya teşvik edilmesi gerektiğini savunuyor. Bu tür iş birliklerinin, yalnızca ülke içindeki gelişmeleri hızlandırmakla kalmayıp, aynı zamanda küresel ölçekte de teknoloji ve bilgi paylaşımını teşvik edeceğini ifade ediyor.
ABD’nin Stratejik Yatırımları ve Yenilikçi Girişimler
Eric Schmidt’in yapay zeka alanındaki yatırımcı kimliği de dikkate alındığında, bu çağrı yalnızca stratejik bir öneri olmaktan öteye geçiyor. Schmidt, White Stork girişimi aracılığıyla ABD ordusuna yapay zeka tabanlı dronlar sağlama hedefi güdüyor. Bunun yanı sıra, Holistic AI gibi yapay zeka düzenlemelerine uyum sağlamak için şirketlere rehberlik eden bir girişimin de yatırımcısı. Ayrıca, açık kaynaklı modeller kullanan GitHub Copilot’a rakip olan Augment de Schmidt’in desteklediği projeler arasında yer alıyor.
Yapay Zeka ve Küresel Güç Dengeleri
Schmidt’in vurguladığı diğer bir önemli nokta ise yapay zekanın, gelecekte sadece ekonomik rekabetin değil, aynı zamanda küresel güç dengelerinin şekillenmesinde de belirleyici bir rol oynaması. Bu bağlamda, ABD’nin Çin’e karşı teknolojik üstünlüğünü sürdürebilmesi için, yalnızca teknoloji geliştirme değil, aynı zamanda bu teknolojiyi küresel düzeyde erişilebilir kılma adına yeni stratejiler benimsemesi gerektiği vurgulanıyor.
Sonuç olarak, Eric Schmidt’in açıklamaları, küresel yapay zeka yarışında yeni bir dönemin başladığını ve bu yarışta ABD’nin rekabet gücünü artırmak için açık kaynaklı teknolojilere yatırım yapması gerektiğini ortaya koyuyor. DeepSeek’in başarısı, Çin’in yapay zeka alanında büyük bir oyuncu olarak yükseldiğini ve bu trendin önümüzdeki yıllarda daha da güçleneceğini gösteriyor. ABD’nin bu dönüşümü hızlı bir şekilde kucaklaması, küresel teknoloji rekabetinde kalıcı bir üstünlük elde etmesinin anahtarı olabilir.