Meta, geçtiğimiz günlerde tartışma yaratan bir hamleyle “gerçek kontrol” programını sona erdirdi. Şirketin, reklamverenlerin harcamalarını etkilemeyeceği ve yeni sistemin daha verimli olacağı yönündeki açıklamaları ise dikkate değer bir gündem oluşturdu. Meta CFO’su Susan Li, 2024 yılının dördüncü çeyreğine ilişkin yatırımcı toplantısında bu önemli karara dair açıklamalarda bulundu.
Li, şirketin içerik politikalarındaki değişikliklerin, reklamveren harcamalarına doğrudan bir etkisi olmadığını belirtti. Yatırımcılara, Meta’nın “marka güvenliği” konusundaki kararlılığını sürdürdüğünü ve yeni önlemlerin mevcut yapıyı iyileştirmeye yönelik olduğunu ifade etti. Ayrıca, Meta’nın yeni yapay zeka destekli araçları ile işletmelerin reklam harcamalarının değerini artırmalarına yardımcı olduklarını da vurguladı.
Zuckerberg: “Gerçek Kontrol, X’in Daha İyi Sistemiyle Yer Değiştirdi”
Meta CEO’su Mark Zuckerberg ise bu kararın ardındaki felsefi yaklaşımını daha net bir şekilde ortaya koydu. Zuckerberg, gerçek kontrolün yerine gelen yeni topluluk notları sisteminin “daha iyi” bir sistem olduğunu belirtti. “Birisi bizden daha iyi bir şey yaptığında bunu kabul etmekten korkmuyorum” diyen Zuckerberg, şirketin amacının en iyi sistemi uygulamak olduğunu ifade etti. Bu, Meta’nın sürekli gelişen bir teknoloji şirketi olarak rakiplerinin sunduğu yeniliklere adapte olma stratejisinin bir parçası.
Zuckerberg, eleştirilerin aksine, bu değişikliğin Meta’nın bağlam eklemeyi ya da yanlış bilgiyi engellemeyi görmezden geldiği anlamına gelmediğini özellikle vurguladı. “Bu doğru değil,” diyen CEO, X’in topluluk notları sisteminin daha önce Meta’nın uyguladığı sistemlerden çok daha etkili olduğunu belirterek, bu değişikliklerin Meta’nın ürünlerini iyileştireceğini söyledi.
Gerçek Kontrolün Sonu: Meta ve X Arasındaki Bağlantı
Meta’nın bu yeni adımını atmasının arkasındaki en önemli nedenlerden biri, X’in sahip olduğu topluluk notları sisteminin daha verimli ve etkili olduğunu kabul etmek. Ayrıca, Meta’nın gerçek kontrol mekanizmasını sonlandırma kararı, bazı çevrelerde “sansür” endişelerini yeniden gündeme getirdi. Özellikle, Cumhuriyetçi siyasilerin sosyal medyada içerik denetimlerinin artmasından duyduğu rahatsızlık düşünüldüğünde, bu kararın Amerikan politikasında farklı yansımaları olacağı öngörülüyor.
Zuckerberg’in, X’in sistemini benimsemesinin bir diğer olası nedeni, Meta’nın geçmişte rakiplerinden ilham alarak başarılı ürünler ortaya koymuş olması. Örneğin, Snapchat’ten ödünç alınan “Hikayeler” özelliği gibi, Meta’nın zaman içinde rakiplerinin geliştirdiği özellikleri adapte etme stratejisi uzun yıllardır bilinen bir gerçek. Zuckerberg, bu konuda daha önce yaptığı bir açıklamada, Meta’nın “rakiplerinin öncülük ettiği özellikleri” kesinlikle uyarladığını kabul etmişti.
Yeni Sistem, Reklamverenler İçin Ne Anlama Geliyor?
Meta’nın yeni topluluk notları sisteminin reklam harcamalarına etkisi konusunda ise henüz çok fazla detay bulunmuyor. Ancak şirketin CFO’su Susan Li, yeni düzenlemenin reklam harcamalarına etkisinin sıfır olduğunu iddia etmişti. Bu, reklamverenlerin Meta platformlarında hâlâ aynı düzeyde harcama yapmaya devam edeceğini gösteriyor. Yapay zeka destekli araçların reklam yönetimi üzerindeki olumlu etkisi, reklam verenler için en önemli avantajlardan biri olarak öne çıkıyor.
Özetle, Meta’nın “gerçek kontrol” kararının reklamverenler ve kullanıcılar üzerinde anlık bir olumsuz etkisi olmadığı ve şirketin içerik politikalarındaki değişikliklere rağmen güçlü talebin devam ettiği görülüyor. Ancak Meta’nın, X’in başarılı sistemini kopyalama kararı, sosyal medya alanındaki rekabetin ne denli şiddetli olduğunu ve şirketlerin yenilikçi çözümler geliştirme konusunda birbirlerinden ilham almayı ne denli sık tercih ettiğini gösteriyor.
Meta’nın bu hamlesi, şirketin gelecekteki stratejik hamlelerinin bir göstergesi olarak görülebilir. Zuckerberg’in yaklaşımı, Meta’nın “en iyi olmak” hedefinden sapmadan rakiplerinden ilham alarak da büyümeyi planladığının bir işareti olabilir.