ABD Telif Hakları Ofisi: Yapay zeka tarafından üretilen eserler koruma altına alınmayacak

ABD Telif Hakları Ofisi (U.S Copyright Office, USCO), yapay zeka tarafından üretilen sanat eserlerinin mevcut telif hakkı yasaları kapsamında korunamayacağını açıkladı. Ofis, yapay zeka ile ilgili politikaları değerlendiren geniş kapsamlı bir rapor yayımlayarak, üretken yapay zeka çıktılarının yasal statüsünü netleştirdi.

Bu karar, özellikle yapay zeka tarafından üretilen içeriklerin artış gösterdiği bir dönemde, sanatçılar, içerik üreticileri ve hukukçular için kritik bir dönüm noktası niteliğinde. Peki, bu yeni yönerge tam olarak ne anlama geliyor?

İnsan Yaratıcılığı mı, Yapay Zeka Kontrolü mü?

Telif Hakları Ofisi’nin raporuna göre, yalnızca metin istemleriyle oluşturulan üretken yapay zeka çıktıları, insan tarafından yaratılan eserler ile aynı şekilde korunamaz. Bunun temel nedeni ise, yapay zeka sistemlerinin çıktı üzerindeki kontrolünün kullanıcıdan ziyade sistemin kendisinde olması.

Raporda, “Bir istem kaç kez revize edilirse edilsin, nihai çıktı, kullanıcı tarafından yaratılmış bir ifade değil, yapay zeka sisteminin yorumunu yansıtır” ifadeleri yer alıyor. Bu durum, basit ya da karmaşık fark etmeksizin, yalnızca metin istemlerine dayalı olarak üretilen tüm yapay zeka içeriklerini telif hakkı korumasının dışında bırakıyor.

Örneğin, 2022 yılında yapay zeka destekli Midjourney ile oluşturulan ve sanat dünyasında büyük yankı uyandıran Théâtre D’opéra Spatial adlı eser, bu karar doğrultusunda telif hakkı alamayacak. Bu da yapay zeka sanatçılarının çalışmalarını koruma altına almak adına yeni hukuki stratejiler geliştirmeleri gerektiği anlamına geliyor.

Yapay Zeka, Bir Sanatçının Aracı Olabilir mi?

Telif Hakları Ofisi, yapay zeka teknolojisinin tamamen dışlanmadığını ancak belirli çerçeveler içinde değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. Yapay zeka, bir sanatçının yaratıcı sürecine yardımcı olabilir ancak tam anlamıyla bir yaratıcı olarak kabul edilemez.

Örneğin, bir sanatçı bir yapay zeka sistemini kullanarak kendi çizimlerine 3D efektler eklediğinde veya bir yazar roman taslağını oluştururken yapay zekadan yardım aldığında, bu içerikler telif hakkına uygun olabilir. Ancak, bu gibi durumlarda bile nihai çalışmada belirgin bir insan katkısı olması gerekiyor.

Bu noktada, yapay zeka destekli içeriklerin hangi ölçüde korunacağına dair “durum bazında değerlendirme” yapılacağı vurgulanıyor. Özellikle, bir sanatçının yapay zeka tarafından oluşturulan görselleri düzenlemesi ve bunları insan eliyle yazılmış bir hikâyeyle birleştirmesi gibi durumlarda, telif hakkı koruması mümkün olabilecek.

Gelecekte Yapay Zeka Telif Hakkı Alabilir mi?

Şu an için yapay zekanın ürettiği içeriklerin telif hakkı alması mümkün görünmüyor. Ancak, Telif Hakları Ofisi, teknolojinin gelişmesiyle bu durumun değişebileceğini öngörüyor.

Raporda, “Teoride, yapay zeka sistemleri bir gün kullanıcıların ifadelerini bir çıktıya nasıl yansıttığını o kadar ayrıntılı bir şekilde kontrol etmelerine izin verebilir ki, sistemin katkısı ezbere veya mekanik hale gelebilir” ifadeleri yer alıyor. Bu, gelecekte yapay zekanın sadece bir araç olmaktan çıkarak, yaratıcı süreç üzerinde doğrudan etkiye sahip olabileceğini ve bu noktada hukuki çerçevenin yeniden değerlendirilebileceğini gösteriyor.

Yapay Zeka Destekli Sanat Hukuki Belirsizlik İçinde

Yapay zeka tarafından üretilen eserlerin telif hakkı koruması alamayacağına dair alınan bu karar, yapay zeka destekli sanatın geleceğini tartışmalı bir noktaya taşıyor. Sanatçılar için yapay zeka, güçlü bir yaratıcı araç olmaya devam etse de, şu anki yasal çerçevede bağımsız bir yaratıcı olarak kabul edilmiyor.

Bu gelişmeler, yapay zeka ile sanatın kesişim noktasında yeni etik ve hukuki tartışmaların başlamasına neden olacak gibi görünüyor. Gelecekte yapay zekanın sanat üzerindeki etkisi nasıl şekillenecek? Hukuk, teknolojinin hızına yetişebilecek mi? Bu soruların cevabını, yapay zekanın evrimi belirleyecek.