ABD Senatosu’nda yankı uyandıran bir gelişme, Washington’un siyasi ve ekonomik kulislerinde büyük bir tartışma başlattı. Oregon Senatörü ve Senato Finans Komitesi’nin kıdemli üyesi Ron Wyden, Elon Musk’ın ekibine Hazine Bakanlığı’nın son derece hassas ödeme sistemlerine tam erişim sağlandığı yönündeki raporların ardından ciddi endişelerini dile getirdi. Wyden, Hazine Bakanı Scott Bessent’e hitaben kaleme aldığı mektupta, bu erişimin ulusal güvenlik açısından büyük bir tehdit oluşturabileceğini vurguladı.
Musk’ın Ekibi Hangi Sistemlere Erişim Sağladı?
Hazine Bakanlığı’nın Mali Hizmetler Bürosu tarafından işletilen ödeme sistemleri, her yıl Amerikan hanelerine yaklaşık 6 trilyon dolarlık federal fon dağıtımını kontrol ediyor. Bu sistemler; Sosyal Güvenlik ve Medicare yardımları, bireyler ve işletmeler için vergi iadeleri, hükümet yüklenicilerine yapılan ödemeler ve federal çalışanlara yönelik maaş ödemelerini kapsıyor.
Wyden, “Bu sistemler başarısız olamaz ve siyasi amaçlı herhangi bir müdahale ABD ekonomisine ciddi zararlar verebilir.” ifadelerini kullanarak, erişimin potansiyel sonuçlarına dikkat çekti. Senatör, Musk’a yakın isimlerin bu verilere ulaşmasının, federal hükümetin mali yönetimi üzerinde doğrudan etkisi olabileceğini öne sürdü.
Erişim Nasıl Sağlandı?
New York Times ve Reuters’in haberlerine göre, Hazine Bakanı Scott Bessent, Elon Musk’ın ekibine, hükümet içinde “DOGE” olarak bilinen Hükümet Verimliliği Departmanı yetkililerine, Cuma günü tam erişim izni verdi. Bu kararın, Mali Hizmetler Bürosu’nda üst düzey bir kariyer yetkilisinin istifasının hemen ardından alınması, sürecin siyasi baskılar altında gerçekleşmiş olabileceği yönündeki şüpheleri artırdı.
Bu erişim iznini alan isimlerden biri, Citrix ve Cloud Software Group’un CEO’su Tom Krause olarak belirtiliyor. Ancak ne Krause ne de Hazine Bakanlığı bu konuda resmi bir açıklama yapmış değil.
Ulusal Güvenlik Endişeleri ve Çin Bağlantısı
Senatör Wyden, Musk’ın Çin’deki ticari faaliyetlerinin ABD için potansiyel bir ulusal güvenlik riski oluşturduğunu savunuyor. Çin hükümetinin daha önce ABD hükümet sistemlerini hackleyerek milyonlarca federal çalışanın kişisel verilerini çaldığı biliniyor. Wyden, mektubunda “Musk’ın Çin ile olan derin ticari bağları, onun ABD hükümetinin kritik sistemlerine erişimini tehlikeli bir çıkar çatışması haline getiriyor.” ifadelerini kullandı.
Geçmişte ABD hükümeti, Çin’in siber saldırı faaliyetleri nedeniyle çeşitli tedbirler almıştı. Ancak şimdi, Çin’de önemli ticari bağlantılara sahip bir iş insanının ABD’nin finansal altyapısına erişim sağlaması, ulusal güvenlik açısından büyük soru işaretleri yaratıyor.
Federal Hibe ve Ödemeler Risk Altında mı?
Wyden’ın en büyük endişelerinden biri de, Musk’ın DOGE ekibinin belirli ödemeleri engelleme veya yönlendirme gücüne sahip olup olmadığı. Özellikle, Musk’ın kendi şirketleriyle doğrudan rekabet eden firmalara yapılan ödemelerin tehlikeye girebileceği ihtimali, hükümetin tarafsızlığı açısından ciddi bir tehdit olarak görülüyor.
Wyden, “Bu sistemlere erişimi olan kişiler, belirli programları manipüle ederek fonları kesebilir veya yönlendirebilir.” diyerek, federal hükümetin bağımsız finansal işleyişinin korunması gerektiğini vurguladı.
Trump Yönetimi ve Kongre Nasıl Yanıt Verecek?
Beyaz Saray ve Hazine Bakanlığı’ndan henüz resmi bir açıklama gelmemiş olsa da, Kongre üyeleri bu gelişmeye hızlı bir şekilde yanıt vermeye hazırlanıyor. Wyden, Hazine Bakanlığı’ndan erişim izninin hangi gerekçelerle verildiğini açıklamasını ve güvenlik incelemelerinin detaylarını paylaşmasını talep etti.
Bu gelişmenin ardından Kongre’de Hazine Bakanlığı’nın yetkilerinin gözden geçirilmesine yönelik yeni yasal düzenlemeler gündeme gelebilir. Ayrıca, Musk’ın DOGE ekibine verilen erişimin geri alınması veya sınırlandırılması ihtimali de tartışılıyor.
ABD’nin Finansal Altyapısı Tehlikede mi?
Elon Musk’ın hükümet içindeki etkisi her geçen gün daha fazla tartışma yaratırken, bu son gelişme Washington’da büyük yankı uyandırdı. Bir yandan hükümetin finansal işleyişinde verimlilik sağlama iddiaları, diğer yandan siyasi ve güvenlik riskleri arasında denge sağlanması gerekecek.
Önümüzdeki günlerde Trump yönetiminin ve Kongre’nin atacağı adımlar, ABD’nin finansal sisteminin bağımsızlığını ve güvenliğini nasıl koruyacağını belirleyecek. Bu gelişmenin, hükümetin kritik sistemlerine özel sektör etkisinin ne kadar ilerleyebileceği konusunda bir emsal oluşturması da olası görünüyor.