Trump’tan tarihi hamle: ABD egemen varlık fonu ve TikTok’un geleceği

ABD Başkanı Donald Trump, ülkenin ekonomik ve stratejik gücünü artırmayı hedefleyen büyük bir adım attı. Geçtiğimiz günlerde imzaladığı yürütme emriyle ABD’nin ilk ulusal egemen varlık fonunun kurulmasını resmen başlattı. Bu fonun nasıl işleyeceği henüz netlik kazanmasa da, TikTok’un potansiyel bir satın alma hedefi olduğu konuşuluyor.

ABD’nin Yeni Egemen Varlık Fonu: Amaç ve Beklentiler

Trump’ın duyurduğu ulusal varlık fonu, devletin finansal gücünü artırarak büyük ölçekli yatırımlara yön vermeyi amaçlıyor. Hazine ve Ticaret Bakanlıkları’na, bu fonun finansman mekanizmaları, yatırım stratejileri ve yönetim modeli üzerine bir plan sunmaları için 90 günlük bir süre verildi. Fonun 12 ay içinde kurulması bekleniyor.

Başkan Trump, fonun ülkenin ekonomik büyümesini desteklemekle kalmayıp, otoyollar, havaalanları, imalat ve tıbbi araştırmalar gibi büyük ulusal projelere finansman sağlayacağını belirtti. Bu tür fonlar dünya çapında yaygın olup, Uluslararası Varlık Fonları Forumu’na göre dünya genelinde 90’dan fazla fon yaklaşık 8 trilyon dolarlık varlığı yönetiyor. ABD’nin de bu küresel rekabete katılması, ülkenin finansal gücünü ve ekonomik bağımsızlığını artırabilir.

TikTok’un Geleceği Bu Fonla Şekillenecek mi?

Trump, yürütme emrinin ardından yaptığı açıklamalarda, TikTok’un ABD’deki geleceğiyle ilgili henüz net bir karar vermediğini söyledi. Ancak, bu yeni fonun TikTok’u satın almak için kullanılabileceğini ima etti. “Belki TikTok ile bir şeyler yapacağız, belki de yapmayacağız,” diyen Trump, doğru anlaşma sağlanırsa bu alımın gerçekleşebileceğini vurguladı.

TikTok, ABD hükümeti tarafından uzun süredir ulusal güvenlik gerekçesiyle incelemeye tabi tutuluyor. Trump daha önce TikTok’un yasaklanmasına yönelik bir karar almış, ancak bu yasağı 75 gün ertelemişti. Şu an için uygulama mağazalarında bulunmayan platform, geleceği konusunda belirsizlik yaşamaya devam ediyor.

Teknoloji devleri de bu süreçte TikTok’a olan ilgilerini saklamıyor. Microsoft’un platformu satın almak için görüşmelerde bulunduğu biliniyor. Ayrıca, Tesla CEO’su Elon Musk ve Oracle Başkanı Larry Ellison gibi isimler de potansiyel alıcılar arasında gösteriliyor.

Fonun Finansmanı ve Yönetimi Belirsizliğini Koruyor

Trump, fonun finansman kaynağı olarak “gümrük vergileri ve diğer akıllı şeyler” gibi muğlak ifadeler kullansa da, bu fonun nasıl finanse edileceği hâlâ netleşmiş değil. Hazine Bakanı Scott Bessent, fonun ABD bilançosunun varlık tarafını paraya dönüştüreceğini belirterek, “Amerikan halkı için likit varlıklarımızı ortaya çıkarmak için çalışacağız,” dedi.

Ancak, devlet destekli bir varlık fonunun özel şirketlerin satın alınmasında nasıl bir rol oynayacağı belirsiz. ABD hükümetinin doğrudan bir sosyal medya platformunu devralması, hem hukuki hem de ekonomik açıdan birçok tartışmayı beraberinde getirebilir.

ABD ve Küresel Ekonomi İçin Ne Anlama Geliyor?

ABD’nin egemen varlık fonu kurma kararı, dünya ekonomisinde önemli bir değişimi temsil ediyor. Şu ana kadar Suudi Arabistan, Norveç, Çin ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeler bu tür fonları aktif olarak kullanarak ekonomik yatırımlarını çeşitlendirdi. ABD’nin de bu alana girmesi, küresel finansal dengeleri değiştirebilir.

Ayrıca, TikTok’un bu fon aracılığıyla satın alınması durumunda, Çin ve ABD arasındaki teknoloji savaşlarında yeni bir perde açılabilir. Çin hükümeti, TikTok’un satışıyla ilgili çeşitli kısıtlamalar getirebilir ve bu da uluslararası ilişkileri daha da karmaşık hale getirebilir.

Stratejik Bir Adım mı, Ekonomik Bir Risk mi?

Trump yönetiminin ABD egemen varlık fonunu oluşturma hamlesi, ülkenin ekonomik ve stratejik gücünü artırma potansiyeli taşıyor. Ancak, fonun nasıl işleyeceği ve finanse edileceği konusunda ciddi soru işaretleri var. Eğer bu fon TikTok’u satın alırsa, hem teknoloji dünyasında hem de küresel siyasette büyük yankılar uyandırabilir.

Önümüzdeki aylarda Hazine ve Ticaret Bakanlıkları’nın hazırlayacağı plan, fonun nasıl bir yapı kazanacağını ve gerçekten TikTok’un satın alımında kullanılıp kullanılmayacağını belirleyecek. Şimdilik hem ekonomi hem de teknoloji dünyası, ABD’nin bu tarihi hamlesinin sonuçlarını merakla bekliyor.