Apple, karbon nötr Apple Watch modelleriyle çevre dostu bir devrim başlattığını iddia ediyordu. Ancak açılan toplu dava, bu iddiaların gerçeği yansıtmadığı ve tüketicileri yanılttığı yönünde. Peki, teknoloji devi gerçekten sürdürülebilir bir gelecek için mi çalışıyor, yoksa yeşil pazarlama mı yapıyor? İşte tüm detaylar…
Apple Watch’ta “Karbon Nötr” İddiaları
Apple, 2023 yılında Apple Watch Series 9, Apple Watch Ultra 2 ve Apple Watch SE modellerinin belirli kasa ve kayış kombinasyonlarının “ilk karbon nötr Apple cihazları” olduğunu duyurdu. Bu, şirketin çevresel sürdürülebilirlik adına attığı önemli bir adım olarak lanse edildi. Ancak, Kaliforniya federal mahkemesinde açılan bir dava, Apple’ın iddialarının gerçeği yansıtmadığını ve tüketicilerin bu vaatlerle yanıltıldığını öne sürüyor.
Davanın temel iddiası, Apple’ın karbon nötrlük iddiasının, gerçekten karbon emisyonlarını azaltan somut adımlardan ziyade, yetersiz ve şüpheli karbon dengeleme projelerine dayandığı yönünde. Şikayette, şirketin kullandığı dengeleme projelerinin, Apple desteklemese bile zaten var olan ve devam eden projeler olduğu, dolayısıyla Apple’ın katkısının çevresel etki yaratmadığı belirtiliyor.
Tartışmalı Karbon Dengeleme Stratejisi
Apple, karbon nötrlük iddiasını desteklemek için emisyonlarını %75’ten fazla azalttığını ve kalan emisyonları doğa temelli projelere yatırım yaparak dengelediğini savunuyor. Şirket, özellikle Kenya’daki Chyulu Hills Projesi ve Çin’deki Guinan Projesi gibi karbon kredisi projelerine yatırım yaparak atmosferden karbon temizlediğini belirtiyor. Ancak, dava dosyasına göre bu projeler gerçekte Apple’ın müdahalesi olmadan da var olacak ve karbon emisyonlarını doğal olarak azaltacak projelerdi.
Örneğin, Chyulu Hills Projesi, 1983 yılından beri yasal koruma altındaki bir alanda ormansızlaşmayı önleme amacı taşıyor. Bu, Apple’ın katkısı olmasa da korunacak bir bölge olduğu anlamına geliyor. Benzer şekilde, Guinan Projesi ise ağaçlandırma çalışmaları yapıldığını iddia etse de, proje başlamadan önce de zaten yoğun ormanlık bir alan olduğu ifade ediliyor. Dolayısıyla, davaya göre Apple’ın satın aldığı karbon kredileri, atmosferden ekstra karbon çekmek yerine, yalnızca zaten var olan doğa koruma çalışmalarını fonlamaktan ibaret.
Bu, karbon nötrlüğün gerçek anlamını sorgulatan bir durum yaratıyor. Bir ürünün gerçekten karbon nötr olabilmesi için, üretimi sırasında açığa çıkan karbonun doğrudan telafi edilmesi veya hiç salınmaması gerekiyor. Ancak Apple’ın yöntemleri, emisyonları sıfıra indirmek yerine, emisyon üretmeye devam edip bunları farklı projelerle dengelemeye dayanıyor.
Tüketiciler Kandırıldı mı?
Davacıların iddiasına göre, Apple’ın pazarlama stratejisi, çevreye duyarlı tüketicileri yanılttı. Şikayette, eğer bu saatlerin karbon nötr olmadığı bilinmiş olsaydı, yedi davacıdan hiçbiri Apple Watch satın almayacağını veya bu ürünler için daha az ödeme yapacağını belirtiyor.
Davanın bir diğer önemli noktası da, Apple’ın yanıltıcı çevreci söylemlerinin, tüketicileri gerçekten sürdürülebilir ürünler yerine Apple ürünlerini tercih etmeye yönlendirdiği iddiası. Yani, karbon nötr olarak tanıtılan bu saatler, aslında çevreye beklenen katkıyı yapmıyorsa, tüketiciler yanlış yönlendirilmiş olabilir.
“Karbon Nötr Ürünlerimizle Gurur Duyuyoruz”
Apple ise iddiaları reddediyor. Şirket sözcüsü Sean Redding, Apple’ın temiz enerji ve düşük karbonlu tasarımda sektör lideri olduğunu ve karbon nötr ürünlerini desteklemeye devam edeceğini belirtti.
Apple, karbon ayak izini azaltmak için tedarik zincirinde temiz enerjiye geçişi teşvik ettiğini ve üretimde düşük karbonlu malzemeler kullandığını vurguluyor. Şirket, 2021-2023 yılları arasında karbon emisyonlarında bir düşüş yaşandığını ve sürdürülebilirlik hedeflerine bağlı kaldığını iddia ediyor. Ancak, eleştirmenler Apple’ın şeffaflık konusunda eksik kaldığını ve karbon dengeleme stratejilerinin yetersiz olduğunu savunuyor.
Teknoloji Şirketleri ve “Yeşil Pazarlama” Tehlikesi
Apple bu tür suçlamalarla karşı karşıya kalan ilk teknoloji devi değil. 2022 yılında Bloomberg tarafından yapılan bir araştırma, havayollarından perakende markalarına kadar birçok büyük şirketin, karbon nötr iddialarını desteklemek için “değersiz” karbon dengeleme kredilerine güvendiğini ortaya koymuştu.
Çevre uzmanları, karbon dengeleme stratejilerinin bir şirketin karbon ayak izini gerçekten azalttığını garanti edemeyeceğini, bunun yerine fosil yakıt kullanımını azaltmak ve uzun ömürlü, tamir edilebilir ürünler geliştirmek gibi doğrudan çözümler üretmenin daha etkili olacağını vurguluyor.
Gerçek Çözüm Ne Olabilir?
Bu dava, teknoloji şirketlerinin çevresel vaatlerinin ne kadar güvenilir olduğu konusunda önemli bir tartışma başlatıyor. Apple gibi dev şirketler, sürdürülebilirlik konusunda gerçekten ilerleme kaydediyor olabilir. Ancak karbon nötrlüğün yalnızca dengeleme projelerine dayandırılması, tüketicilerde güvensizlik yaratıyor.
Tüketiciler için en iyi seçenek, yeni bir cihaz satın almadan önce gerçekten çevre dostu olup olmadığını sorgulamak ve mümkün olduğunca mevcut cihazlarını kullanmaya devam etmek olabilir. Apple’ın son sürdürülebilirlik raporuna göre, karbon dengelemeleri hesaba katılmasa bile şirketin karbon ayak izi küçülmüş durumda. Ancak 2023 yılında hala 16,1 milyon metrik ton CO2 salınımı yaptığı düşünülürse, kat edilmesi gereken uzun bir yol olduğu ortada.
Apple ve diğer teknoloji şirketleri için asıl mesele, karbon dengelemeye güvenmek yerine üretim süreçlerini sıfır emisyon hedefiyle yeniden tasarlamak ve ürünlerini daha uzun ömürlü ve onarımı kolay hale getirmek olmalı. Gerçek sürdürülebilirlik, sadece reklam kampanyalarında değil, şirket politikalarının her aşamasında somut değişikliklerle sağlanabilir.