ABD’nin yeni tarifeleri: Hangi tarifeler geçerli, hangileri geçerli değil ve hangileri yolda?

Geçtiğimiz hafta, dünya ticaretini derinden sarsan bir dizi gümrük vergisi kararı, ABD Başkanı Donald Trump tarafından açıklandı. Yeni düzenlemeler, birçok ülkeye yönelik tarifelerin artırılmasını öngörüyor ve bu durum, büyük küresel şirketlerden küçük işletmelere kadar geniş bir kesimi etkiliyor. Ancak açıklamaların hemen ardından gelen 90 günlük “duraklama” kararı, gerginliği bir nebze hafifletmiş olsa da, bu ekonomik hamlelerin uzun vadeli sonuçları hala belirsizliğini koruyor. Çelikten otomobile, Çin’den Avrupa Birliği’ne kadar pek çok ülkeyi ve sektörü kapsayan bu yeni tarifeler, yalnızca ticaretin değil, uluslararası ilişkilerin de seyrini değiştirecek gibi görünüyor.

Gümrük Vergilerinde Son Durum: Duraklama ve Değişiklikler

Trump, Amerika’yı küresel ticaret arenasında daha agresif bir konumda tutmaya kararlı görünüyor. Bu doğrultuda ABD, başta Çin olmak üzere, dünyanın dört bir yanından ithal edilen ürünlere yönelik gümrük vergilerini artırmayı hedefliyor. Çelik, alüminyum ve otomobiller gibi ürünlere %25 oranında uygulanan vergiler, daha önce çeşitli ticaret anlaşmalarıyla kısmi muafiyetler sağlanan Kanada ve Meksika için de geçerli. Ancak, Trump’ın 90 günlük “duraklama” ilanı, bu karmaşık vergi uygulamalarında bir belirsizlik yarattı.

Başkan Trump, dünya çapındaki 75’ten fazla ülkenin Amerika’daki yetkililerle temasa geçmesinin ardından, ticaretin hızla tıkanmaması adına geçici bir çözüm sundu. Fakat bu duraklama, birçok taraf için memnuniyet verici olmaktan çok uzak. Vergilerin yalnızca Çin ve bazı ülkelere yönelik olarak sınırlı bir süreyle askıya alındığı ve asıl etkilenenlerin, duraklama süresi sona erdiğinde daha yüksek vergilere tabi olacağı ifade ediliyor.

Kanada ve Meksika: Muafiyet ve Karşılıklı İlişkiler

ABD ile Kanada ve Meksika arasındaki ticaret, özellikle 2020 yılında imzalanan Amerika-Meksika-Kanada Anlaşması ile büyük bir ivme kazandı. Ancak Trump’ın gümrük vergilerini açıklamasıyla birlikte, her iki ülke de hedef alınan ilk ülkelerden oldu. Bu ülkelerde uygulanan %25’lik vergi oranları, Amerika-Meksika-Kanada Anlaşması kapsamında bazı muafiyetler sağlasa da, her iki ülke de bu yeni tarifelere karşı misilleme yapmaya başlamıştı.

Trump’ın 2 Nisan’daki açıklamalarında, Kanada ve Meksika için “karşılıklı tarifelerin” geçerli olmayacağı duyuruldu. Ancak bu durumun nasıl şekilleneceği konusunda net bir açıklama yapılmaması, ticaretin nasıl gelişeceğine dair belirsizliği artırdı. Gözler, bu ülkelerle yapılacak müzakerelerde ve ABD’nin alacağı yeni kararlarda.

Çin ile Ticaret Savaşları: Karşılıklı Tarifeler ve Yükselen Gerilim

Çin, ABD’nin en büyük ticaret ortağı olduğu için, gümrük vergilerinin en çok etkilenen ülkelerden biri. Trump’ın yönetimi, Çin’e uygulanan vergi oranlarını önce %10’a çıkardı, sonra bu oranı sırasıyla %20, %50, %104 ve en sonunda %125’e kadar yükseltti. Ancak Çin, karşılıklı bir misilleme politikası izleyerek ABD ürünlerine de yüksek tarifeler getirdi.

Çin’in, ABD’den yapılan ithalatlara uyguladığı vergileri %125’e çıkarması, bu ticaret savaşını daha da alevlendirdi. Trump ise buna karşılık, Çin’den gelen ürünlere ek %145’lik bir vergi getirmeyi planlıyor. Bu gelişmeler, iki ülke arasında ticaretin ne yönde ilerleyeceği konusunda ciddi belirsizlikler yaratıyor. Tarife artışlarının önümüzdeki aylarda nasıl bir etki yaratacağı ise dünya ekonomisini şekillendirecek en önemli faktörlerden biri olacak.

Düşük Değerli Paketlere Yeni Düzenleme: Perakendeciler Zor Durumda

Çin ve Hong Kong’dan gelen düşük değerli ürünlere uygulanan vergi muafiyeti, 2 Mayıs itibarıyla kaldırılacak. Bu değişiklik, ucuz ürünler alarak düşük maliyetli alışveriş yapmayı tercih eden online alışveriş platformlarını doğrudan etkileyecek. Özellikle Shein ve Temu gibi bütçeli perakendeciler, bu yeni düzenleme ile artan vergilerle karşı karşıya kalacak. Artık 800 doların altındaki ürünler de vergiye tabi olacak ve paket başına 100 dolardan başlayan vergi artışları, 1 Haziran’dan sonra 200 dolara kadar yükselecek.

Bu karar, yalnızca Çin ve Hong Kong’a değil, tüm dünya çapındaki e-ticaretin geleceğini yeniden şekillendirebilir. Perakendeciler ve tüketiciler, bu düzenlemelerin ne gibi ekonomik etkiler doğuracağını merakla bekliyor.

Küresel Tarifeler: Dünyanın Her Yerinde Etkiler

Trump’ın açıkladığı tarifelerin küresel anlamda geniş bir yelpazeye yayıldığı görülüyor. Dünya çapında neredeyse tüm ülkeler, ABD ile ticaret yapan her ülke için geçerli olan %25’lik çelik, alüminyum ve otomobil tarifelerinden etkileniyor. Ancak, bazı ülkeler için bu oranlar geçici olarak %10’a çekildi. Hindistan, Vietnam ve Avrupa Birliği üyeleri, bu geçici indirimlerden faydalandı. Ancak bu süreç, yalnızca 90 gün sürecek ve ardından eski tarifelere geri dönülmesi bekleniyor.

Avrupa Birliği, ABD’nin tarifelerine karşı misilleme olarak, özellikle ABD menşeli bazı ürünlere yönelik vergilerini artırmayı planlıyor. Ancak Avrupa Birliği de, bu artışları şu an için 90 gün süreyle ertelemiş durumda.

Gelecek Ne Getiriyor?

Trump yönetimi, gümrük tarifeleri konusunda daha fazla artış yapmayı planlıyor. Özellikle çipler ve ilaçlar gibi kritik sektörlerde yeni vergiler devreye alınabilir. Ancak şu an için bu tarifelerin nasıl bir etki yaratacağı ve hangi ürünlerin hedef alınacağı belirsizliğini koruyor.

Ticaret savaşları, yalnızca Amerika ve Çin’i değil, küresel ekonomiyi de etkileyecek. Şu anda gözler, 90 günlük duraklama süresi sonrası yapılacak yeni anlaşmalar ve alacakları kararlarla ABD ve diğer ülkelerin atacağı adımlarda. Gelecek, ticaretin seyrine yön verecek ve birçok ülke için ekonomik belirsizliği artıracak gibi görünüyor.