Dijital Piyasalar Yasası ilk meyvesini verdi: Apple’a 500, Meta’ya 200 milyon euro ceza

Avrupa Birliği, teknoloji dünyasının devleri Apple ve Meta’ya, Dijital Piyasalar Yasası kapsamında rekabet kurallarını ihlal ettikleri gerekçesiyle toplamda 700 milyon euro para cezası kesti. Bu cezalar, Avrupa Birliği’nin 25 Ağustos 2023 tarihi İtibarıyla yürürlüğe soktuğu Dijital Piyasalar Yasası kapsamında verdiği ilk büyük ölçekli yaptırımlar olma özelliğini taşıyor.

Apple’a 500 Milyon Euro Ceza: “Yönlendirme Karşıtı” Politikalar Hedefte

Avrupa Birliği Komisyonu, Apple’a 500 milyon euro ceza verdiğini duyurdu. Şirket, App Store üzerinde uygulama geliştiricilere yönelik kısıtlamalar getirmekle suçlandı. Komisyona göre Apple, geliştiricilerin kullanıcıları alternatif ödeme yöntemleri veya hizmet abonelikleri konusunda bilgilendirmesini engelleyerek, tüketicilerin özgür seçim yapma hakkını kısıtladı.

Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Henna Virkkunen, kararın ardından yaptığı açıklamada, “Dijital Piyasalar Yasası’nın özü, özgür rekabeti ve tüketici seçimini korumaktır. Apple, bu temel ilkelere zarar vermiştir” ifadelerini kullandı.

Apple ise kararın adaletsiz olduğunu savundu. Şirket sözcüsü Emma Wilson, “Komisyon, kullanıcılarımızın gizliliği ve güvenliği için kötü, ürünlerimiz için zararlı ve bizi teknolojimizi ücretsiz sunmaya zorlayan bir dizi kararla bizi hedef aldı” dedi. Apple, uyum sağlamak için yüz binlerce mühendislik saati harcandığını ve buna rağmen Komisyon’un sürekli değişen talepleri nedeniyle karara itiraz edeceklerini bildirdi.

Meta’ya 200 Milyon Euro Ceza: “Kabul Et ya da Öde” Modeli Tartışmalı

Meta da 200 milyon euro ceza ile karşı karşıya kaldı. Komisyon, Meta’nın Facebook ve Instagram kullanıcılarını, kişisel verilerini reklam amaçlı kullanmayı kabul etmeye ya da reklamları kaldırmak için ödeme yapmaya zorlayan modelinin rekabet kurallarına aykırı olduğunu belirtti. Avrupa Birliği yetkilileri, bu uygulamanın kullanıcıların özgür iradeleriyle karar verme şansını ciddi şekilde sınırladığı görüşünde.

Meta’nın Küresel İlişkiler Başkanı Joel Kaplan ise karara sert tepki gösterdi. Kaplan, Avrupa Birliği’ni “Amerikalı teknoloji şirketlerini cezalandırırken, Avrupalı ve Çinli rakiplere ayrıcalık tanımakla” suçladı ve ekledi: “Bu sadece bir para cezası meselesi değil. Komisyon, bizi iş modelimizi değiştirmeye zorlayarak milyarlarca dolarlık dolaylı bir vergi uyguluyor.”

Şirketler İtiraz Hazırlığında

Hem Apple hem de Meta, Avrupa Birliği’nin kararlarına itiraz edeceklerini resmen duyurdu. Şirketlere, verilen kararları uygulamaları için 60 gün süre tanındı. Aksi takdirde her iki teknoloji devine de günlük ceza kesilmesi gündeme gelebilir.

Özellikle Apple’ın App Store üzerindeki kısıtlamaları kaldırması, geliştiricilere alternatif ödeme sistemlerine yönlendirme özgürlüğü tanıması gerekiyor. Meta’nın ise kullanıcıların verilerini kullanmaya dayalı reklamcılık sisteminde kullanıcıya daha açık bir tercih sunması bekleniyor.

Avrupa Birliği ile ABD Arasında Yükselen Ticaret Gerilimi

Bu cezalar, Avrupa Birliği ile ABD arasında teknoloji sektörü üzerinden tırmanan ticaret geriliminin ortasında geldi. ABD Başkanı Donald Trump, Avrupa Birliği’nin teknoloji düzenlemelerini “gizli tarifeler” olarak nitelendirerek, Avrupa ürünlerine ek vergiler getirme tehdidinde bulunmuştu.

Wall Street Journal’ın aktardığına göre, özellikle Avrupa’nın Amerikan teknoloji devlerine uyguladığı ağır düzenlemeler, Washington’da uzun süredir rahatsızlık yaratıyor. Trump’ın Ukrayna’ya desteğin azalması ve Avrupa ile artan siyasi sürtüşmeler, teknoloji savaşlarının daha da şiddetlenebileceğinin sinyallerini veriyor.

Önümüzdeki Süreç

Bu cezalar, Avrupa Birliği’nin büyük teknoloji şirketleri üzerinde daha sıkı bir denetim uygulamaya kararlı olduğunun açık bir göstergesi. Uzmanlar, Apple ve Meta’nın itiraz süreçlerinin uzun ve karmaşık bir hukuki mücadeleye dönüşebileceğini belirtiyor. Ayrıca, diğer “kapı bekçisi” konumundaki şirketlerin de benzer incelemelerle karşı karşıya kalabileceği ifade ediliyor.

Önümüzdeki aylarda, Apple ve Meta’nın nasıl bir strateji izleyeceği, hem Avrupa dijital pazarlarının geleceği hem de küresel teknoloji rekabeti açısından yakından izlenecek.