OpenAI, kâr amacı güden bir yapıya geçme planını iptal ettiğini duyurdu

İnsanlığa fayda sağlayabilecek yapay zeka hakkında araştırma yapmak amacıyla kurulan ve günümüzde yapay zeka devi konumuna yerleşen OpenAI, kâr amacı güden bir yapıya geçme planını iptal ettiğini duyurdu. Şirketin bu kararı, son aylarda kamuoyunda giderek artan baskılar, sivil toplumdan gelen eleştiriler ve başta Kaliforniya ile Delaware başsavcılıkları olmak üzere bazı yasal mercilerle yürütülen görüşmelerin ardından alındı. OpenAI Başkanı Bret Taylor’ın açıklamasına göre, yeni dönemde şirket, kamu yararına hizmet eden yapısını koruyacak ve faaliyetlerini kâr amacı gütmeyen bir kuruluşun denetiminde sürdürecek.

Sivil Baskı ve Yasal Denetim Etkili Oldu

OpenAI’nin orijinal yapısı, kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olarak kurulmuş ve bu yapı altında geliştirdiği yapay zeka modelleriyle geniş kitlelere hizmet etmeyi hedeflemişti. Ancak son dönemde şirketin, tıpkı Anthropic ve Elon Musk’ın xAI şirketi gibi kâr amacı güden bir yan kuruluşa dönüşmesi gündeme gelmişti. Bu değişiklik, şirketin yatırımcılarına daha fazla finansal kazanç sunmayı amaçlıyordu.

Ancak bu dönüşüm planı, başta Elon Musk ve Meta gibi teknoloji devlerinden gelen sert eleştirilerle karşılaştı. Yasal boyutta ise Kaliforniya ve Delaware başsavcılıkları, planlanan yeniden yapılanmanın kamu yararına uygunluğu konusunda soru işaretleri taşıdı. Nihayetinde, şirket bu baskıların ışığında geri adım atarak mevcut yapıyı revize etme kararı aldı.

Yeni Yapı: Kamu Yararına Şirket

OpenAI, mevcut durumda kâr amacı güden yan kuruluşunu, “Kamu Yararına Şirket” (Public Benefit Corporation, PBC) modeline dönüştürmeyi planlıyor. Bu model, şirketin kâr elde etmesini mümkün kılarken aynı zamanda kamu yararını temel hedef olarak korumasına imkan tanıyor. Patagonia gibi çevresel ve sosyal amaçlı markaların da benimsediği bu yapı, teknoloji dünyasında da giderek yaygınlaşıyor.

Yeni düzende, OpenAI’nin Kamu Yararına Şirket statüsündeki ticari kolu artık yatırımcılara ve çalışanlara normal hisse senedi sunacak. Bu da, daha önce getirileri belirli oranlarla sınırlanan yatırımcıların kazanç potansiyelinin önünü açacak. Şirket sözcüsü Steve Sharpe, bu yapısal değişikliğin OpenAI’nin gelecekte daha fazla yatırım almasını kolaylaştıracağını belirtti.

Ancak dikkat çekici bir detay var: CEO Sam Altman hâlâ şirkette doğrudan hisse sahibi değil ve yakın vadede bu duruma ilişkin bir plan görünmüyor.

Altman’dan Vizyon Mesajı: “Yapay Genel Zeka Tüm İnsanlık İçin Olmalı”

OpenAI CEO’su Sam Altman, çalışanlarına gönderdiği iç yazışmada, şirketin bugünkü noktaya geliş sürecini ve alınan kararların ardındaki felsefi yaklaşımı detaylı bir şekilde anlattı. Altman, yapay genel zekanın insanlığın en güçlü aracı haline geleceğini öngördüklerini ve bu gücün yalnızca birkaç kişinin elinde olmaması gerektiğini vurguladı:

“Yapay genel zekanın sadece birkaç güvenilir kişinin elinde olması gerektiği fikri artık geçerliliğini yitirdi. Biz, yapay genel zekanın herkese eşit şekilde hizmet etmesini sağlayacak bir yapı kurmak zorundayız.”

Altman, bu teknolojinin tıbbi tavsiyeden eğitime, üretkenlikten bilimsel keşiflere kadar birçok alanda insanlığı ileriye taşıyacak potansiyele sahip olduğunu belirtti. Ancak mevcut sistemlerin bu talebi karşılamada yetersiz kaldığını da sözlerine ekledi: “Dünyanın istediği kadar yapay zeka sunamıyoruz; sistemlerimizi sınırlamak zorundayız.”

Demokratik Yapay Zeka Hedefi

OpenAI’nin açıklamaları, şirketin yalnızca teknoloji üretme değil, aynı zamanda bu teknolojinin etik sınırlar içinde ve geniş bir katılımcı kitlesiyle paylaşılmasını amaçladığını gösteriyor. Şirket, kullanıcıların modellerin davranışları üzerinde söz sahibi olmasını sağlayacak mekanizmalar geliştirmeye devam ediyor. Ayrıca, mümkün olduğunca açık kaynak modeller sunma hedefi de korunuyor.

Yeni yapı sayesinde kâr amacı gütmeyen OpenAI kuruluşu, ticari faaliyetlerden elde edilen gelirin bir kısmıyla finanse edilecek programlar aracılığıyla, teknolojinin toplumun farklı kesimlerine ulaşmasını sağlayacak.

Geleceği Şekillendirecek Bir Karar

OpenAI’nin bu kararı, yalnızca kendi geleceği açısından değil, yapay zeka teknolojisinin genel yönelimi açısından da kritik bir eşik niteliği taşıyor. Şirket, daha fazla kazanç sağlayabileceği bir yapıyı değil, kamu yararını önceleyen bir modeli tercih ederek, yapay genel zekanın yalnızca bir güç aracı değil, aynı zamanda kolektif faydanın anahtarı olması gerektiği yönündeki vizyonunu açıkça ortaya koydu.

Bu yaklaşım, teknoloji dünyasında etik ve sorumluluk ekseninde şekillenen yeni bir dönemin habercisi olabilir.

OpenAI’nin yeni yapılanması ve felsefesi, yapay zekanın geleceği hakkında önemli soruları gündeme getiriyor: Teknoloji yalnızca güçlülerin elinde mi olmalı, yoksa insanlığın ortak faydası için mi çalışmalı? OpenAI bu soruya net bir cevap verdi. Şimdi gözler, bu vizyonun nasıl hayata geçirileceğinde.

Son eklenen haberler