Meta, ABD Federal Ticaret Komisyonu (FTC) tarafından açılan antitröst davasında, mahkemeden duruşma ortasında davanın reddedilmesini talep etti. Şirketin avukatları, FTC’nin Meta’nın Instagram ve WhatsApp gibi platformları satın alarak sosyal ağ pazarını haksız rekabet yoluyla tekeline aldığı iddiasını destekleyecek yeterli kanıt sunamadığını savunuyor.
Dava, Washington DC Bölge Mahkemesi Yargıcı James Boasberg önünde devam ederken, Meta’nın sunduğu bu erken karar talebi dikkat çekti. Şirketin sözcüsü Christopher Sgro, yaptığı açıklamada, “Beş haftalık kapsamlı duruşma sürecinin ardından FTC’nin antitröst yasalarının gerektirdiği yasal standardı karşılayamadığı netleşti” dedi. Sgro, Meta’nın Instagram, TikTok, YouTube ve X gibi platformlarla sürekli rekabet halinde olduğunu belirterek, FTC’nin pazar tanımında gerçekleri göz ardı eden hatalar yaptığını ve böyle zayıf bir dava için vergi mükelleflerinin milyonlarca dolarını harcadığını vurguladı.
FTC’nin İddiaları ve Meta’nın Savunması
FTC, Meta’nın “kişisel sosyal ağ hizmetleri” pazarında dominant konumda olduğunu ve bu alanda rekabeti engellemek için Instagram ve WhatsApp’ı satın aldığını öne sürüyor. Ancak Meta’nın avukatları, bu pazar tanımının oldukça sınırlı ve yanıltıcı olduğunu savunuyor. Onlara göre, Meta’nın hizmet kalitesinde düşüş yaşandığına ya da potansiyel rakiplerin etkisizleştirildiğine dair somut bir delil yok.
Özellikle Instagram’ın kurucu ortağı Kevin Systrom ve mevcut başkanı Adam Mosseri’nin tanıklıkları, davada farklı perspektifler sunuyor. Systrom, zaman zaman şirketin uygulamalarından şikayetçi olsa da, Mosseri daha iyimser ve şirketin rekabetle dolu bir piyasada faaliyet gösterdiğine işaret ediyor. Meta, TikTok gibi sosyal ağların genç kullanıcıların ilgisini çekme savaşı verdiğini, dolayısıyla rekabetin canlı ve sürdüğünü savunuyor.
Erken Karar Talebinin Anlamı ve Davanın Seyri
Mahkemelerde “kısmi bulgulara ilişkin karar” talebi, bir davanın esaslarının tam olarak tartışılmadan önce hukuki açıdan netleşmesini sağlamak için kullanılır. Meta’nın böyle bir talepte bulunması, davanın uzun ve maliyetli süreçlerini kısaltmayı hedefliyor. Ancak yargıcın bu talebi nasıl değerlendireceği henüz belli değil; duruşmaların devam etmesi planlanıyor ve FTC savunmasını sürdürmeye hazırlanıyor.
Bu süreç, teknoloji sektöründe rekabet hukuku açısından önemli bir dönüm noktası olarak görülüyor. Çünkü sonuç, büyük teknoloji şirketlerinin pazar hakimiyetinin sınırlandırılması ve gelecekteki birleşme-devralma işlemlerinin nasıl denetleneceği konusunda emsal teşkil edebilir.
Teknoloji Devleri ve Rekabetin Geleceği
FTC ve Meta arasında süren bu antitröst mücadelesi, dijital sosyal ağların giderek daha kritik hale geldiği günümüzde rekabet yasalarının uygulanması açısından yakından izleniyor. Meta’nın erken karar talebi mahkemenin nasıl bir yol izleyeceğine bağlı olarak davanın seyrini değiştirebilir. Ancak şimdilik her iki taraf da iddialarını mahkemede çarpışmaya devam ediyor.
Özetle, Meta bu dava ile yalnızca geçmiş satın almalarının meşruiyetini savunmakla kalmıyor, aynı zamanda sosyal medya pazarında var olan çok oyunculu rekabet ortamının altını çizerek, sektördeki dengelerin karmaşıklığını gözler önüne seriyor. Bu davanın sonucu, teknoloji devlerinin piyasa hakimiyetine ilişkin uluslararası hukukta nasıl bir standart getirileceğini gösterecek.