Meta’dan görme engelliler için iki yeni teknoloji: Akıllı gözlükler daha da akıllı

Meta, Ray-Ban Meta akıllı gözlüklerine entegre ettiği iki yeni özellikle erişilebilirlik alanında önemli bir adım attı. Görme engelli bireylerin çevrelerini daha net algılamalarını sağlayacak bu özellikler, Meta’nın yapay zeka destekli teknolojilerini kapsayıcı ve herkes için erişilebilir hale getirme çabasının somut bir göstergesi.

“Gördüğünü Tanıyan” Gözlükler

Meta’nın tanıttığı ilk yeni özellik, akıllı gözlüğün kamerasını ve Meta AI’yı bir araya getirerek kullanıcının çevresini daha ayrıntılı bir biçimde tanımlayabilmesini sağlıyor. Artık kullanıcılar, yalnızca “Bu nedir?” demekle yetinmeyip daha derinlemesine bilgi alabiliyor. Örneğin, sistem yalnızca bir parkı tanımlamakla kalmıyor, “çimenlerin iyi biçilmiş olduğu” gibi detaylara kadar inebiliyor.

Bu gelişmiş açıklama özelliği, cihazın ayarlarında yer alan “Erişilebilirlik” bölümünden “ayrıntılı yanıtlar” seçeneği etkinleştirilerek kullanılabiliyor. İlk etapta ABD ve Kanada’da kullanıma sunulacak olan özellik, Meta tarafından yapılan açıklamaya göre ilerleyen dönemlerde daha fazla ülkeye yayılacak. Ancak, hangi ülkelerin sırada olduğu ya da net bir takvim henüz paylaşılmış değil.

Gerçek Zamanlı Destek: Call a Volunteer

Meta’nın ikinci yeniliği ise teknolojik olduğu kadar insani bir çözüm: Call a Volunteer (Bir Gönüllüyü Ara) özelliği. Bu özellik, görme engelli bireyleri dünyanın dört bir yanından gönüllü destekçilerle buluşturuyor. Kullanıcılar, “Hey Meta, Be My Eyes” (Hey Meta, Gözlerim Ol) komutunu vererek gönüllülerle bağlantı kurabiliyor. Gözlük kamerası aracılığıyla canlı yayın yapan kullanıcı, gönüllünün rehberliğiyle bir tarifi takip edebiliyor, market rafında aradığı ürünü bulabiliyor ya da çevresini daha rahat keşfedebiliyor.

Daha önce yalnızca birkaç ülkede sınırlı sayıda kullanıcıya sunulan bu sistem, bu ayın sonlarına doğru Meta AI’nın aktif olduğu 18 ülkenin tamamında erişime açılacak. Sistem, Be My Eyes platformunda yer alan 8 milyondan fazla gönüllünün desteğiyle çalışıyor.

Erişilebilirlik Sadece Gözlükle Sınırlı Değil

Meta’nın erişilebilirlik vizyonu, yalnızca giyilebilir teknolojiyle sınırlı kalmıyor. Şirket, fiziksel engelli bireylerin dijital dünyayla etkileşimlerini kolaylaştırmak adına da önemli adımlar atıyor. Yüzey elektromiyografisi teknolojisini temel alan bileklikler, el felci, titreme ya da motor kontrol zorlukları yaşayan bireyler için yeni bir kullanıcı arayüzü sunuyor.

Özellikle Meta’nın artırılmış gerçeklik gözlüğü prototipi Orion ile birlikte geliştirilen bu bileklikler, bilekteki kas sinyallerini okuyarak bilgisayar kontrolünü mümkün kılıyor. Kullanıcının büyük hareketler yapamasa bile küçük kas sinyalleriyle cihazları kontrol etmesi sağlanıyor. Bu teknoloji, Carnegie Mellon Üniversitesi ile yürütülen iş birlikleri sayesinde klinik testlerle destekleniyor ve umut verici sonuçlar sunuyor.

Metaverse’te de Erişilebilirlik Öncelikli

Meta’nın erişilebilirlik anlayışı, sanal gerçeklik dünyasını da kapsıyor. Quest cihazlarında sunulan canlı altyazı ve konuşma özellikleri, işitme engelli bireylerin metaverse’te aktif katılım göstermesine imkân tanıyor. Aynı şekilde, canlı konuşma özelliği sayesinde konuşmakta zorluk çeken bireyler yazdıkları metinleri sentetik ses aracılığıyla ifade edebiliyor.

Dahası, Meta’nın açık kaynak yapay zeka modellerinden biri olan Llama, Amerikan İşaret Dili’ni İngilizce’ye çeviren bir WhatsApp sohbet robotuna entegre edildi. Bu sayede işiten ve işitme engelli bireyler arasında daha doğal ve etkili bir iletişim kurulabiliyor.

Geleceğe Erişilebilir Bir Köprü

Meta’nın bu girişimleri, teknolojinin yalnızca hayatı kolaylaştırmakla kalmayıp aynı zamanda daha kapsayıcı bir toplum inşa etmede nasıl bir rol üstlenebileceğini açıkça gösteriyor. Görme engellilerin ya da fiziksel sınırlamaları olan bireylerin dijital dünyada daha bağımsız hareket etmelerini sağlayan bu yenilikler, yalnızca teknoloji dünyası için değil, toplumsal eşitlik açısından da önemli birer dönüm noktası niteliği taşıyor.

Sonuç olarak, Ray-Ban Meta gözlüklerinin kazandığı yeni yetenekler ve Meta’nın genel erişilebilirlik vizyonu, teknolojinin yalnızca işlevsel değil, aynı zamanda insani bir araç olabileceğini gözler önüne seriyor. Meta, bu adımlarıyla yalnızca geleceği değil, bugünü de herkes için erişilebilir kılma yolunda kararlılıkla ilerliyor.

Son eklenen haberler