ABD Başkanı Donald Trump, TikTok yasağını bir kez daha erteledi

ABD Başkanı Donald Trump, TikTok’un ABD’deki faaliyetlerinin sona ermesini öngören yasayı bir kez daha erteledi. Üçüncü defa verilen bu 90 günlük uzatma, yalnızca siyasi ve hukuki cephede değil, aynı zamanda teknoloji sektöründe de büyük tartışmalara yol açtı. ByteDance’in olası satışına dair belirsizlik sürerken, Amerikan kamuoyunda “veri güvenliği mi, siyasi hesap mı?” sorusu yeniden gündemde.

Yasa Var, Ama Uygulama Askıda

TikTok’un ABD’deki akıbeti, 2024’ün başlarında Kongre’nin ezici çoğunlukla kabul ettiği ve Yüksek Mahkeme tarafından anayasaya uygun bulunan “Amerikan Vatandaşlarını Yabancı Düşman Kontrollü Uygulamalardan Koruma Yasası” ile belirlenmişti. Bu yasaya göre, Çin merkezli ByteDance şirketi, TikTok’un ABD operasyonlarını elden çıkarmak zorunda. Aksi halde, uygulamanın ABD’deki kullanımı tamamen yasaklanacaktı.

Ancak Başkan Donald Trump, göreve geldikten sonra TikTok’a karşı yasal süreci arka arkaya imzaladığı yürütme emirleriyle üç kez erteledi. Son olarak bu hafta, Beyaz Saray’dan yapılan açıklamayla yasağın 90 gün daha ertelendiği, yani TikTok’un en az Eylül ortasına kadar faaliyet göstermeye devam edeceği duyuruldu.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, yaptığı açıklamada, “Başkan Trump, TikTok’un karanlıkta kalmasını istemiyor. Bu uzatma sayesinde, Amerikan halkı verilerinin güvende olduğuna emin olarak uygulamayı kullanmayı sürdürebilecek” dedi.

Ancak bu açıklama, Kongre’nin iradesi ve yasaların üstünlüğü açısından ciddi soruları da beraberinde getirdi.

Siyasi Çatışma: Trump’ın Uzatmaları Yasal mı?

Trump’ın uzatma kararları, özellikle Demokrat Parti’den gelen tepkilerin hedefi haline geldi. Senato İstihbarat Komitesi Başkan Yardımcısı Mark Warner , Trump’ın Nisan ayındaki uzatması sonrası yaptığı açıklamada bu kararı “yasaya aykırı” olarak nitelendirdi. Warner’a göre, “Eğer ByteDance algoritmayı Pekin’den ayırmıyorsa, her şey bir aldatmaca” Bu açıklama, TikTok’un Çin devletiyle olası bağları ve veri güvenliği endişelerinin hâlâ ortadan kalkmadığını ortaya koyuyor.

Demokrat Senatörler Ed Markey, Chris Van Hollen ve Cory Booker ise Trump’a açık bir mektup yazarak, “Yasada belirlenen yükümlülüklerin bu şekilde ertelenmesinin kabul edilemez ve uygulanamaz” olduğunu ifade ettiler. Senatörler, Trump yönetiminin bu tutumunun teknoloji şirketlerini ciddi yasal risklerle karşı karşıya bıraktığını vurguladı.

Gerçekten de, yasanın teknik olarak yürürlükte olması, uygulama mağazaları ve servis sağlayıcılarının TikTok’a destek vermeye devam etmeleri halinde milyarlarca dolarlık cezalarla karşılaşabilecekleri anlamına geliyor. Ancak bugüne kadar Apple ve Google gibi şirketlerin, Adalet Bakanlığı’ndan aldıkları güvence mektuplarına dayanarak TikTok’u çevrimiçi tutmayı sürdürdüğü biliniyor.

Teknoloji Şirketleri İkilemde

ABD’deki uygulama mağazaları ve internet servis sağlayıcıları, bu yasal belirsizliğin merkezinde yer alıyor. Yasa, TikTok’a destek veren tüm ABD şirketlerinin cezalandırılabileceğini öngörse de, Trump’ın yürütme emirleri bu süreci yavaşlatıyor.

Şirketler açısından durum karmaşık. Resmi olarak yasa yürürlükte, ancak yürütme uzatma emirleriyle bu yasağın pratik uygulanmasını sürekli erteliyor. Bu da teknoloji şirketlerini ciddi bir ikileme sürüklüyor: Ya yasalara tam bağlılık göstererek TikTok’u platformlarından kaldıracaklar ya da Başkanlık güvencesine dayanarak destek vermeye devam edecekler.

Geçtiğimiz haftalarda bir Google hissedarı, şirketin bu süreçte aldığı kararların ve Adalet Bakanlığı’nın verdiği güvencelerin şeffaflıkla paylaşılmadığını öne sürerek dava açtı. Hissedar, benzer bir şikâyeti Apple için de yöneltti. Bu dava, sürecin yargıya taşınması konusunda ilk somut adım olarak dikkat çekiyor.

ByteDance ve Oracle Anlaşması: Çözüme Yaklaşıldı mı?

Trump yönetimi, TikTok’un tamamen yasaklanması yerine, ByteDance’in ABD operasyonlarını bir Amerikan şirketine satmasını tercih ediyor gibi görünüyor. Bu kapsamda, Nisan ayında ByteDance ile Oracle liderliğindeki bir konsorsiyum arasında neredeyse bir anlaşma sağlanmıştı. Ancak Trump’ın Çin mallarına yönelik ek gümrük tarifelerini açıklaması, bu süreci aniden durma noktasına getirdi.

Anlaşmanın gerçekleşmesi, sadece ticari değil, aynı zamanda teknolojik ve jeopolitik engellere de takılıyor. Özellikle Çin hükümetinin, TikTok’un “çekirdeği” sayılan video öneri algoritmasının satılmasına onay verip vermeyeceği hâlâ bilinmiyor. Bu algoritma, TikTok’un başarısının temelini oluşturuyor ve Çin için stratejik değerde kabul ediliyor.

Pekin yönetimi, son yıllarda kritik teknolojilerin yurtdışına transferine yönelik kontrollerini sıkılaştırdı. Bu nedenle, bir anlaşma ihtimali her ne kadar teknik olarak masada kalsa da, siyasi ve diplomatik faktörler bu süreci karmaşıklaştırıyor.

Cumhuriyetçiler Sessiz mi, Stratejik mi?

Trump’ın kendi partisinden gelen tepkiler daha temkinli. Çoğu Cumhuriyetçi isim, doğrudan “yasadışı” gibi keskin bir ifade kullanmaktan kaçınıyor. Ancak Nisan ayında bir grup Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi üyesi, TikTok’a dair alınacak herhangi bir kararın, Çin Komünist Partisi’nin Amerikan kullanıcı verilerine erişimini tamamen engellemesi gerektiğini savundu.

Senatör Josh Hawley ise daha açık konuşarak, “Başkan yasayı uygulamalı ve TikTok’u yasaklamalı. Orta yol mümkün değil,” diyerek uzatmalara karşı olduğunu net biçimde ifade etti.

Ancak Kongre’nin bu konuda ciddi bir yaptırım gücü bulunmuyor. Trump’ın süresiz uzatmaları karşısında, yargı devreye girmedikçe yasa sadece kâğıt üzerinde kalmaya devam ediyor.

Eylül Belirsizliği: Nihai Karar mı, Yeni Bir Erteleme mi?

Bu son uzatma ile birlikte gözler yeniden Eylül ayına çevrildi. Ancak şimdiye kadar yaşananlar, Trump’ın bu tarihte de yeni bir uzatma kararı almasının ihtimal dahilinde olduğunu gösteriyor. Bu da TikTok’un geleceği kadar, ABD’de yasa yapım ve uygulama süreçlerinin de sorgulanmasına yol açıyor.

Trump’ın yaklaşımı, bazılarına göre pragmatik bir çözüm üretme çabası; kimilerine göreyse siyasi bir manevra. Her iki durumda da, ortada çözülmemiş bir denklem ve sabrı tükenmekte olan bir kamuoyu var.

Veri Güvenliği mi, Siyasi Satranç mı?

TikTok’un ABD’deki geleceği sadece bir teknoloji meselesi değil. Bu süreç, aynı zamanda ABD’nin Çin ile olan dijital rekabetinin, küresel teknoloji politikalarının ve yasama-yürütme-yargı dengesinin bir yansıması.

Trump’ın uzatma kararları, kısa vadede TikTok kullanıcıları ve teknoloji şirketleri için rahatlama sağlasa da, uzun vadede bu tür kararların yasal zemini ve siyasi meşruiyeti sorgulanmaya devam edecek.

Eylül ayı geldiğinde, ya ByteDance ile bir satış anlaşması yapılacak, ya da TikTok için ABD’de kapılar tamamen kapanacak. Ancak bugüne kadar olduğu gibi, yeni bir uzatma daha gelirse, bu süreç yalnızca TikTok’un değil, Amerikan hukuk sisteminin de sınandığı bir örneğe dönüşecek.

Son eklenen haberler