Tesla robotaksileri yolda: Austin’de sınırlı hizmet başladı

Tesla’nın yıllardır beklenen ve defalarca ertelenen “robotaksi” vizyonu nihayet somutlaştı. 22 Haziran 2025 itibarıyla, şirket Teksas’ın başkenti Austin’de sınırlı kapsamda bir robotaksi hizmeti başlattı. Bu hizmet, elektrikli araç devi Tesla’nın tamamen sürücüsüz, yapay zeka destekli, ticari otonom ulaşım sistemine geçişini simgeliyor. Ancak bu lansmanın gösterişli sunumuna rağmen, dikkatle incelendiğinde sistemin hâlâ çok sayıda sınırlama ve insan müdahalesine dayalı olduğu görülüyor.

Yılların Sözü, Nihayet Yola Çıktı

Tesla CEO’su Elon Musk, 2016 yılında yaptığı ilk açıklamada, şirketin “birkaç yıl içinde” tam anlamıyla otonom çalışan, sürücüsüz taksi filosu oluşturacağını duyurmuştu. Ancak bu vaat, yıllarca yazılım güncellemeleri, regülasyon engelleri, kazalar ve gecikmelerle ertelendi. 2023’te duyurulan “Tesla Full Self-Driving v12” yazılımıyla birlikte sistemin ciddi anlamda stabil hale geldiği öne sürüldü. 2024 yılı boyunca FSD v12, birçok kullanıcıya beta sürüm olarak sunuldu ve özellikle şehir içi trafikte etkileyici sonuçlar verdi.

Ancak yine de bu sistem, resmi olarak tam otonom kabul edilmiyordu. 2025’in ortasında başlayan Austin’deki robotaksi hizmeti, Tesla’nın FSD sistemini ilk kez ticari amaçlı bir kamu hizmetinde kullanması açısından tarihsel bir dönüm noktası.

Sistemin Gerçekliği: “Sürücüsüz” Ama Gözetimsiz Değil

Tesla’nın robotaksi filosu, şu anda yalnızca şirket tarafından belirlenmiş kullanıcılarla ve yalnızca Austin’in sınırlandırılmış bir bölgesinde çalışıyor. Araçlar sürücü koltuğunda kimse olmadan hareket etse de, ön yolcu koltuğunda “güvenlik monitörü” adı verilen Tesla çalışanları bulunuyor. Bu kişiler, herhangi bir teknik sorun, trafik kazası riski veya yazılım hatasında araca müdahale etmekle yükümlü.

Tesla, bu güvenlik monitörlerinin normalde müdahalede bulunmadığını, yalnızca bir tür “yedek önlem” olarak görev yaptığını belirtiyor. Ancak, bu uygulama Tesla’nın asıl hedefi olan “tamamen gözetimsiz otonom” sistemden hâlâ uzak olduğunu ortaya koyuyor.

Bu yaklaşım, Alphabet’in iştiraki Waymo ya da GM destekli Cruise gibi rakiplerinin test sürecine benziyor. Ancak Tesla’nın farklılaştığı nokta, araçlarını lidar, radar veya yüksek hassasiyetli haritalar olmadan sadece kameralarla yönlendirmesi. Bu “yalnızca vizyona dayalı” sistemin gerçek hayattaki performansıysa dikkatle izleniyor.

Coğrafi ve Teknik Sınırlar: Otonomi, Harita Dışına Çıkamıyor

Tesla’nın robotaksi hizmeti, Austin’in oldukça dar bir bölgesinde çalışmakta. Harita sınırları, kuzeyde Colorado Nehri, güneyde 290/71 otoyolları, doğuda US-183 ve batıda Mopac Otoyolu ile çevrili. Bu bölge, Tesla’nın özel olarak “haritalandırılmış” ve yazılımın optimize edildiği bir alan.

Araçlar:

  • Yalnızca 06.00 – 00.00 saatleri arasında çalışıyor.
  • Kötü hava koşullarında devre dışı kalabiliyor.
  • Karmaşık kavşaklar, havaalanları, otoyol geçişleri ve alışveriş merkezi yoğunlukları dışlanıyor.
  • Maksimum hız, sistem güvenliği için yaklaşık 40 mil/saat (64 km/saat) ile sınırlandırılmış durumda.

Tesla’nın bu bölge dışına çıkışa izin vermemesi, sistemin henüz geniş kapsamlı, dinamik trafik koşullarına hazır olmadığını gösteriyor.

Davetiye ile Seçilen Kullanıcılar ve Medya Stratejisi

Tesla, robotaksi hizmetini şu an yalnızca davet usulüyle seçtiği kullanıcılara sunuyor. Bu kullanıcılar arasında genellikle Tesla markasını sosyal medyada olumlu anlatan, şirketin yeniliklerini destekleyen kişiler yer alıyor. Bu durum, erken dönem kullanıcı yorumlarının tarafsızlığı konusunda bazı soru işaretleri doğurmuş durumda.

Yolcular, hizmete katılmak için bir uygulama üzerinden kimlik doğrulaması yapıyor. Araç gelmeden önce uygulamada konum paylaşımı, yolculuk planlama ve “FSD destekli” sürüş tercihleri yapılıyor. Güvenlik monitörleri, yalnızca gerekirse müdahalede bulunuyor.

İç Mekan Deneyimi: Tesla Tarzı Konfor + Yapay Zeka Entegrasyonu

Yolcular araca bindiklerinde, arkadaki ekran üzerinden seyahate başlamaları isteniyor. Aynı zamanda araçla eşleştirilmiş Tesla hesaplarına bağlı medya tercihleri otomatik olarak çalıştırılıyor.

Ön panelde yer alan ekran, FSD yazılımının özel bir sürümünü çalıştırıyor. Gelişmiş komut menüsünde “Kenara Çek”, “Yolda Dur” ve “Destek Çağır” gibi seçenekler bulunuyor. Bu komutlar, yolcunun gerektiğinde kontrolü yazılımla paylaşabilmesine imkan veriyor.

Eğer sistem bir hata algılarsa veya yolcu yardım isterse, uzaktan bağlı Tesla operatörleri birkaç dakika içinde bağlantıya geçiyor. Bu operatörler, acil durum desteği, yönlendirme veya yazılım kilitlenmesi gibi durumlarda devreye giriyor.

Erken Deneyimler: Genellikle Sorunsuz, Nadiren Müdahale Gerekiyor

Tesla’nın seçtiği test kullanıcılarının verdiği ilk geri bildirimler büyük ölçüde olumlu. Araçların şerit takibi, sinyal kullanımı, yaya geçidi algılama ve dönüşlerdeki yumuşaklık konularında yüksek puanlar aldığı belirtiliyor.

YouTube’da test sürüşü yayınlayan içerik üreticileri, “araç kesinlikle insan sürücüden daha sakin”, “yavaş ama güvenli”, “robot gibi değil, insan gibi sürüyor” gibi yorumlarda bulundu.

Ancak bazı senaryolarda sistemin beklenmeyen hatalar yaptığı ve insan müdahalesi gerektirdiği de bildirildi. Özellikle inşaat alanlarında ya da yol kenarında park etmiş araçlar arasında yapılan geçişlerde sistemin kararsızlaştığı görüldü.

İzleme Merkezi: Tesla’nın Kontrol Odası Gün Yüzüne Çıktı

Tesla’nın otonom sürüş birimi yöneticisi Ashok Elluswamy tarafından paylaşılan görsellerde, robotaksilerin canlı görüntülerle izlendiği devasa bir merkez dikkat çekiyor. İzleme odasında 10 büyük ekran üzerinden birden fazla aracın anlık verileri ve kameraları takip ediliyor.

Bu yapı, Tesla’nın “tamamen bağımsız” iddiasına rağmen hâlâ sıkı insan gözetimi altında çalıştığını kanıtlar nitelikte.

Sıradaki Durak Kaliforniya mı? Düzenleyicilerle Zorlu Savaş Başlıyor

Tesla’nın robotaksi hizmetini Kaliforniya gibi eyaletlerde genişletmesi, karşısına çok daha katı düzenleyici kurumları çıkaracak. Kaliforniya Motorlu Taşıtlar Dairesi ve Kaliforniya Kamu Hizmetleri Komisyonu gibi otoriteler, sürücüsüz araçların lisanslama ve güvenlik testlerine ciddi kriterler getiriyor. Cruise’un San Francisco’daki operasyonları bile bu tür denetimler nedeniyle askıya alınmıştı.

Tesla’nın, sürücü koltuğunda kimse olmadan ama ön koltukta güvenlik personeliyle çalıştığı bu “hibrit test modeli”, Kaliforniya tarafından nasıl değerlendirileceği ise belirsizliğini koruyor.

Gelecek Projeksiyonu: Gerçekten Devrimsel mi, Yoksa Pazarlama Taktikleri mi?

Tesla, önümüzdeki birkaç ay içinde binlerce robotaksinin yollarda olacağını vaat ediyor. Elon Musk, “Bu yılın sonuna kadar sürücüsüz taksiler şehirlerde dolaşmaya başlayacak” diyerek büyük bir iddia ortaya koydu. Ancak uzmanlar, mevcut altyapı, teknik kısıtlamalar ve regülasyonlar nedeniyle bu hedeflerin oldukça iyimser olduğunu belirtiyor.

Öte yandan Tesla, sürücüsüz taksi alanında kendi donanımını, yazılımını ve müşteri uygulamasını entegre eden tek üretici konumunda. Bu dikey entegrasyon, şirketin uzun vadede avantaj elde etmesine olanak tanıyabilir.

Robotaksinin Kesişme Noktası: Devrim mi, Hayal mi?

Tesla’nın Austin’de başlattığı robotaksi hizmeti, yılların iddiasını nihayet yola çıkardı. Ancak şu an için bu sistem, tam otonomluğa değil, dikkatli bir test ortamına daha yakın. Güvenlik monitörleri, sınırlı bölge, düşük hızlar ve uzaktan gözetim ile sistemin hâlâ “tam serbest bırakılmadığı” açıkça görülüyor. Yine de bu adım, otonom ulaşımın ticarileşmesi yolunda atılmış en somut girişimlerden biri olarak kayda geçiyor.

Tesla’nın robotaksileri gerçekten devrimsel bir ulaşım modeli mi başlatacak, yoksa teknoloji dünyasının bir sonraki “aşırı vaat edilmiş” hayali olarak mı kalacak? Zaman gösterecek.

Son eklenen haberler